Taş Bahçesi
Bir Taş Bahçesinin Öyküsü
Cavit Mukaddes
Arzu (umudun arka bahçesi) her iki (umut-arzu) sözcük Farsça kökenlidir. Felsefe ve düşünce tarihinde önemli iki kavram. Arzu bizi huzurdan uzaklaştırdığı için bir şeylere sahip kılabilir oysa keyif, bizi huzur içinde tuttuğu için bir şeylere sahip olmamızı sağlar. Doğruluğu tartışılır. Güzellik de tıpkı çirkinlik gibi nitelik olarak görülebilir, meseleye nereden, hangi açıdan bakmayı bir tarafa bırakırsak, duyusal ve zihinsel anlamda bir değerler sistemine ulaşılabilir. Umberto Eco, iki ayrı yapıtında “güzelliğin” ve “çirkinliğin” tarihine odaklanır, onun okuma masasında unuttuğu tek şey “hangi tarih ve hangi coğrafya” tercihlerdir. Kendine yakın hissettiği coğrafyaya yönelir ve de sonuçta güzelliğin “yarım kalmış” tarihi çıkar ortaya.
Taş, o üç harflik sözcük. İnsanlık tarihinin olmazsa olmazlarından. Kadim uygarlıkların neredeyse tamamında geçerli söz: “taş ve toprak”. Uygarlığın ve de sanatın (görkemli mimari yapıtlar sanatın dışavurumundan başka bir şey değildir) temel unsuru. Edebiyatı derinden etkilemiş bir kavram. Felsefi metinlere girmiş, yorumlanmış. “Felsefe Taşı” ya da “Sihir Taşı” ibaresi çağlar boyunca insanın düşlerini süslemiş, onunla değersiz şeylerin değer kazanacağı düşünülmüş, ve de aslında felsefe taşı, iki çelişkili denklem arasında yer edinmiş, hem sert olacak hem de mum gibi. Bir sihir aracıdır. Toprağı altına dönüştüren ve de yaşam kaynağı tanımını alır. İnsanoğlunun iç dünyasında arzuladığı, ulaşmak istediği hangi menzil varsa tümüne yanıttır adeta. Doğu mitolojisinde yaşlıyı genç kılar, ölümsüzlüğün habercisi olur. Tüm bunlar birer metafizik söylence ve de görkemli sürreal anlatımın, aktarımın aracı olur. Bir arkeolog için yerin onlarca metre altından göz kırpan “üçgen” biçiminde bir taş onun yol feneridir. Sanki binlerce yıllık geçmiş uygarlıkların modern insana bıraktığı navigasyon işaretidir.
Yazımın başlığı : “Bir taş bahçesi”. Ama hangi bahçe? Bağ-bahçe sözcükleriyle “taş” yığını nasıl bir araya gelebilir ki? Bir bahçe düşünün ki ağaç dallarından meyve yerine koca taş parçaları asılıdır. Sizi adeta Salvador Dali’nin taş konulu sürreal resimlerinin kalbine taşıyor. Eğer ki “sürrealizmin bahçesi olur mu?” sorusu zihnimize gelirse hiç tereddütsüz ki yanıtım “evet, taş bahçesi o sorunun kusursuz yanıtıdır” olurdu.
İran’ın Kirman eyaletinde bulunan Sircan kentinin kırsalında bulunan devasa bir bahçenin adıdır “taş bahçesi”.
Yaratıcısın öyküsü çok ilginçtir. Tarımla, bağcılıkla uğraşan Derviş Han, şah döneminde gerçekleştirilen toprak reformunda ekip biçtiği topraklarının büyük bir kısmından olur. Elinde sadece bir meyve bahçesi kalır. 1970’lı yıllarda baş gösteren kuraklık nedeniyle o yem yeşil bağlar-bahçeler kurur ve dipsiz bucaksız çöl görünümü kazanır. Derviş hanın bir ömürlük çabası boşa gider. Kimseyle konuşmaz, kimseye derdini anlatamaz, doğuştan sağır ve lal olan derviş han, bir sabah kalkar ve bulduğu ilk taş parçasını kurumuş bir ağaç dalına asar. Sır dolu “taş bahçesi” adım adım oluşmaya başlar. Kuraklık nedeniyle kuruyan ağaçların hiçbirisine dokunmaz, tamamını korur. 1970’de başladığı işi ölümüne (13 yıl önce vefat etti) kadar sürdürür. Bu bahçede yer alan taşlar, bir insanın dili, dudağı olur, düşündüklerini harflerle değil, taşlarla anlatır. Sevincini, kederini, çevresinde olup biten her şeyi farklı farklı ağaçlara sessizce aktarır. Bazı taşların üzerinde günlerce çalışmış, istediği biçimi alınca eklediği nesnelerle taş parçalarını birer sanat yapıtına- heykele dönüştürür. Bahçenin bütünü ve kadraj görüntüsü inanılmaz derece etkileyicidir.
1976 yılında İranlı yönetmen Perviz Kimyavi bu bahçeyi ve Derviş han’ı ziyaret eder, ortaya çıkan durum yönetmeni çok etkiler, aynı yıl içerisinde “Taş Bahçe” filmini yapar, yarı belgesel bir anlatım dilini kullanarak bölge insanının taş bahçesiyle ilişkisini, bahçede gerçekleşen ilginç ayinlere göndermelerde bulunur ve kusursuz bir anlatımla ilk kez “taş bahçe”yi tanıtır, film Berlin film festivalinden ödülle döner.
Derviş han’ın vefatından sonra, vasiyeti gereği, mezarı taş bahçesinin bir köşesinde bulunuyor.